Tip 2 Kolajen:
Tip 2 kolajen hücresel olmayan kıkırdak matrisi (kondrositler) tarafından üretilmektedir. Tip 2 kolajen, bağ dokularında bulunan kıkırdak oluşumuna yardımcı olur. Eklem sağlığı açısından bu kolajen türü oldukça önemlidir.
Tip 2 kolajen, tip 1 kolajenden sonra vücutta en çok görülen kolajen tipidir. Kıkırdak matrisi tarafından üretilir. Eklem sağlığı ve kıkırdak oluşumu için önemli bir yerdedir. Ana yapısı olan kıkırdak matrisi ise kıkırdak içinde yer alan sıvı benzeri bir dokudur. Akışkan ve saydamsıdır. Eklem ağrılarına, eklem hastalıklarında yardımcı etken görevindedir. Tip 2’nin vücutta azalmaya başlaması tip 1’e göre daha yavaş fark edilir. Azalması normal olarak kabul edilebilir.
Tip 1 Kolajen
Tip 1 kolajen: Vücutta bulunan kolajenin %90’ı Tip 1 kolajendir. Sıkıca demetlenmiş iplikçik yapısında bulunur. Kemik, deri, tendon, fibröz kıkırdak ve diş yapısının kurulmasında görevlidir.
Temel görevi vücut dokusunu bir arada tutmak olan tip 1 kollajen vücutta en çok bulunan kolajendir. Vücut dokusundaki parçaları oluşturan eozinofilik liflerden oluşur. Vücuttaki tendon ve bağlarda bulunur. Kemikleri destekler, cildi korur, elastiklik sağlar, dokuları bir arada tutar, yaraların iyileşmesini sağlar, tendon ve kasları birbirlerine bağlar, dişleri sağlamlaştırır. Vücutta bulunan tip 1 kollajen gün geçtikçe azalmaya başlar. Bunu önlemek için besin takviyelerinin alınması, cilt sağlığı açısından önemlidir.
Bromelain
Bromelain, ananastan elde edilen doğal bir maddedir. Kapsamlı bir şekilde incelenmiş ve yanıklar, osteoartrit ve kanser dahil olmak üzere birçok sağlık durumu üzerinde önemli, olumlu etkileri olabileceği gözlemlenmiştir. Bromelain’in ödem çözücü etkisi anti-enflamatuar özelliği sayesinde gerçekleşmektedir.
Akgünlük
Akgünlük, Boswellia ağacından elde edilen reçine olarak tanımlanır. Akgünlük reçinesi zengin bir kokuya ve tada sahiptir. Eklem sağlığı gibi tıbbi amaçla kullanımı yaygındır. Frankincense reçinesi, başta Hindistan’da 5000 yıllık geleneksel Ayurvedik tıbbın (alternatif tıp sistemi) önemli bileşenlerinden biri olmuştur.
Selenyum
Günümüzde sağlığa olan sayısız faydası ile bilinen selenyumun önemi üzerine yapılan pek çok bilimsel araştırma vardır. Peki, selenyum ne demek? selenyum; canlıların vücudunda sentezlenemeyen yani üretilemeyen sağlıklı bir organizma için dışarıdan alınması gereken eser minerallerdendir. Selenyum doğada organik olarak havada, suda ve toprakta bulunur. Çoğu zaman dengeli ve sağlıklı beslenmek vücudun selenyum ihtiyacını büyük oranda karşılayabilir.
Zerdeçal
Zencefil familyasından olan zerdeçal, Güneydoğu Asya’ya özgü, köri’nin önemli bir bileşeni olarak da kullanılan, aynı zamanda bir polifenol olan, sarı çiçekli, büyük yapraklı ve çok yıllık otsu bir bitkidir. Hint safranı olarak da bilinen zerdeçal’ın kök sapı mutfaklarda baharat olarak kullanıldığı gibi geleneksel tıpta da faydalarına başvurulan bir bitkidir.
Zerdeçalın hafif keskin, acımsı bir tadı ve topraksı aroması vardır. Zerdeçal kökleri taze olarak kullanılabilir ya da kurutulduktan sonra toz haline getirilir. Zerdeçal içeriğinde ona canlı sarı rengi veren kurkumin gibi kurkuminoidler, dimetoksi kurkumin, bisdemetoksikurkumin, turmeron, atlanton, zingiberon, şekerler, proteinler ve reçineler gibi uçucu yağlar bulunmaktadır.
C Vitamini
Aynı zamanda askorbik asit olarak bilinen C vitamini, insan vücudunun, kan damarları, kıkırdakları, kasları ve kemiklerde bulunan kollajen proteini oluşturmak için ihtiyaç duyduğu bir vitamin türüdür.
C vitamini dokuların oluşturulmasının yanı sıra vücudunun çeşitli yaralanmalardan sonra iyileşme süreci için büyük bir öneme sahiptir. Askorbik asit bir monosakkarit türüdür ve hemen bütün canlı dokularında bulunur.
C vitamini, serbest radikaller olarak adlandırılan zararlı moleküllerin yanı sıra toksik kimyasallar ve sigara dumanı gibi kirleticilerden kaynaklanan hasara karşı vücudu koruyabilen birkaç antioksidandan biridir
D3 VİTAMİNİ
D vitamini, A vitamini ve E vitamini gibi yağda çözünebilir ve vücutta sentezlenebilir. Aynı zamanda hormon görevi de görür . D vitamininin D2 vitamini (ergokalsiferol) ve D3 vitamini (kolekalsiferol) olmak üzere iki farklı formu bulunur. D2 ve D3 vitaminleri, görevleri bakımından birbirine çok benzer. Kandaki D vitamini seviyenin yükselmesine katkıda bulunabilirler. Ancak, bulundukları besin kaynakları açısından farklılık gösterebilirler. D3 vitamini, hayvansal gıdalarda daha çok bulunur. Güneş ışınlarının cilde temas etmesi yoluyla vücutta sentezlenebilir. Ayrıca yağlı hayvansal besinler aracılığıyla vücuda alınabilir
D3 vitamini, vücut fonksiyonlarının devam etmesinde görevi olan D vitamininin bir formudur. İnsanlar ve hayvanlarda bulunabilir. Vücudun sinir, kemik, kas ve savunma sistemlerinin düzgün çalışabilmesi için gerekli bir vitamindir. D3 vitamini, yağ içerisinde çözünebilir. Ayrıca, hayvansal gıdalar ve besin takviyeleri yoluyla vücuda alınabilir. Güneşten gelen ultraviyole radyasyon ışınları aracılığıyla da insan vücudunda üretimi sağlanabilir.
Yeterince güneşe maruz kalmayan kişiler, vücudun ihtiyacı olan D vitaminini üretemeyebilir. Bu nedenle, D vitamininin gıdalar veya besin takviyeleri yoluyla alınması gerekebilir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.